Bir işi batırdığınızda iki seçenek vardır. Ya olurunu bulursunuz ya da arkanıza bakmadan koşup uzaklaşırsınız. Aslında koşarak uzaklaşmayı arzulamadım değil ama kalıp denemeyi seçtim. Aferin bana mevzuya ortadan girdim. Başı ise şöyleydi. Dün kolajlarımın arka planları için desen denemeleri yapmak üzere çalışmaya başladım. Olaylar freni patlamış kamyon gibi son sürat vukuu bulunca ortaya abuk sabuk bir görüntü çıktı. Bende öylece bıraktım. Bugün kafamda o sayfaları görmezden gelmek vardı, olmadı gördüm. İçim el vermedi biraz daha denedim. Eğlenmeye başladığım içinde sonunu önemsemedim, bazen ortaya karışık bir sonda tatmin edici olabilir. Ardından bir mola verdim ve geri döndüğümde defterimin kapağını azıcık süslemeye karar verdim. Paket lastiğiyle defter kapamak pek estetik olmuyor tabii. Neyse bir parça mavi kağıt, bir Frida Kahlo, çiçek desenli kolay transfer, grafik kalemi ve bir kot yedek düğmesiyle kafama göre takıldım. İyi oldu iyi. Siz beğenmediniz mi e canınız sağolsun.....
27 Mart 2014 Perşembe
İki Sayfa, Bir Kapak....
Bir işi batırdığınızda iki seçenek vardır. Ya olurunu bulursunuz ya da arkanıza bakmadan koşup uzaklaşırsınız. Aslında koşarak uzaklaşmayı arzulamadım değil ama kalıp denemeyi seçtim. Aferin bana mevzuya ortadan girdim. Başı ise şöyleydi. Dün kolajlarımın arka planları için desen denemeleri yapmak üzere çalışmaya başladım. Olaylar freni patlamış kamyon gibi son sürat vukuu bulunca ortaya abuk sabuk bir görüntü çıktı. Bende öylece bıraktım. Bugün kafamda o sayfaları görmezden gelmek vardı, olmadı gördüm. İçim el vermedi biraz daha denedim. Eğlenmeye başladığım içinde sonunu önemsemedim, bazen ortaya karışık bir sonda tatmin edici olabilir. Ardından bir mola verdim ve geri döndüğümde defterimin kapağını azıcık süslemeye karar verdim. Paket lastiğiyle defter kapamak pek estetik olmuyor tabii. Neyse bir parça mavi kağıt, bir Frida Kahlo, çiçek desenli kolay transfer, grafik kalemi ve bir kot yedek düğmesiyle kafama göre takıldım. İyi oldu iyi. Siz beğenmediniz mi e canınız sağolsun.....
25 Mart 2014 Salı
Kışın Sonu Bahar...
Baharın geldiğini anladım bugün, penceremin önündeki atkestanesi ağacının tomurcukları iyice büyümüş. Yakında yapraklanmaya başlayacak. Sessizce seyrettiğim karga yuvasını göremeyeceğim yapraklar dalları doldurduğunda. Serçelerle gözgöze gelemeyeceğiz. Sığırcıklar dalların arasında saklambaç oynayacaklar benimle. Belki nisan yağmurları tıkırdatacak panjurları. Ama bu kış aramızdan gidenler bir daha geri gelmeyecekler. Giderken içimizde açtıkları yaralarda yaşayacaklar ancak.
Leylekler geri dönene kadar hoşçakal kış, şimdi giderken acılarımızıda al yanına. Yorgun ülkemin topraklarında filizlenen bahar, gelirken koluna umudu tak gel olur mu? Çok ihtiyacımız var ona...
19 Mart 2014 Çarşamba
Origamiyi Hatırlamak...
Televizyonun tek kanallı olduğu yıllarda haftasonları elimde defterimin ortasından yırttığım bir parça kağıtla heyecan içinde beklerdim... 80'lerde çocuk olanlarınız bu cümlenin sonunu çoktan origami saati diye tamamlamıştır bile. Ne güzeldi, ne keyifliydi. Aradan yıllar geçti unuttum hepsini, artık oturup nasıldı diye düşünmeden kayık bile yapamaz oldum. Dönem dönem krizim tutup internette filan aransamda bir kere daha başına oturup o keyfi yeniden yaşamak bu güne nasipmiş. Bu sefer farklı olan durum en zorundan başlamamış olmam. Basit bir Japon bebeği katladım. Yanındaki kurdele için pek aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama zaten o bonusu ve belki de başka bir yazının konusu. Neyse kısaca bu bebeklere takıldım bu ara daha uzun kimonolu olanlarını, erkek olanlarını filan yapasım var. Gel gör ki ne kadar zaman aldığını untmuşum bu işin. Bu nedenle bugün tek bir bebeğim var.
Benim oturan bebeğimin nasıl yapılırı adım adım fotoğraflarda. Geriye kalan iş kullandığım kağıtların ölçülerini vermek, şöyle:
Boyun için: 1/2cm x 5cmlik bir dikdörtgen,
İç yakalar için: 5 x 5cmlik üç kare,
Kimon için: 10 x 10cmlik bir kare,
Etek için: 5 x5cmlik bir kare kullandım. Gerisi zevkinize kalmış. Bu bebeklerin farklı modellerinin kitap ayracı olarak kullanılanlarını, tebrik kartlarını süslemek için kullanılanlarını ve çerçevelenmişlerini gördüm. Hepsi çok farklıydı. Ben hediye paketlerine de yakışır diye düşünüyorum. Gerçi hayat insana verilmiş en güzel hediye, hiçbirimizin bunu unutmaması dileğiyle...
Benim oturan bebeğimin nasıl yapılırı adım adım fotoğraflarda. Geriye kalan iş kullandığım kağıtların ölçülerini vermek, şöyle:
Boyun için: 1/2cm x 5cmlik bir dikdörtgen,
İç yakalar için: 5 x 5cmlik üç kare,
Kimon için: 10 x 10cmlik bir kare,
Etek için: 5 x5cmlik bir kare kullandım. Gerisi zevkinize kalmış. Bu bebeklerin farklı modellerinin kitap ayracı olarak kullanılanlarını, tebrik kartlarını süslemek için kullanılanlarını ve çerçevelenmişlerini gördüm. Hepsi çok farklıydı. Ben hediye paketlerine de yakışır diye düşünüyorum. Gerçi hayat insana verilmiş en güzel hediye, hiçbirimizin bunu unutmaması dileğiyle...
6 Mart 2014 Perşembe
Origamiden Ebruya...
Bu sıralar sıklıkla kısacık ve uzun aralarla yazdığım şikayetlerini duyuyorum. Doğru söze ne denir? Haklısınız aslında. Nedeni tek bir şeye bağlamak olmaz. Vaktim olunca ayaklarımı uzatıp ölü balık gibi boş boş bakma ihtiyacı içindeyim. Zaten kalan zamanlarda da hayatın muhtelif halleriyle takılıyorum. Mesela bugün koca sabahı evin içinde o odadan bu odaya ziyaretlerde bulunarak geçirdim. Sonra bir telefon konuşması yaparken baktım dışarıda pırıl pırıl güneş beni çağırıyor. Giyindim, çıktım. Uzun bir yürüyüşün ardından eve dönüp bir süredir internette araştırdığım origami bebeklerden deneyesim vardı. Anlayamadığım origami yapmayı düşünüp ebru yapmış olmam, nasıl yani ?Yani bu ara ya aklım ya da bedenim bağımsızlığını ilan etti. Etsin ne olur rutinden sıkılmıştır, yorgundur, kafası doludur. Odur, budur, şudur. Ne fark eder önemli olan bu günüm keyifle geçti. Sefam olsun diyesim var =)
Son tahlilde origami bebeklerim ve ben çok yakında bu blogda... Sizleri de aramızda görmekden mutluluk duyarız, iyi ki varsınız...
3 Mart 2014 Pazartesi
Mürekkep Lekesi...
Bu yazıyı ellerim mürekkep içinde yazıyorum. Olsun sıkıntı değil, hatta ve hatta iyi bir şey bu. Tam beş gündür üzerinde çalıştığım, daha doğrusu çalışmaya çalıştığım linol baskımın sonlandığını anlatan izler taşıyorum ne de olsa. İlk başladığımda bu deseni defter kapağı üzerinde kullanmak için tasarlamıştım. Şimdiyse güzel bir kartpostal olarak kullanabilirim diye düşünüyorum. Ya da kumaş boyası kullanıp çantaya da basabilirim. Belki de bir kaç farklı renkde basıp çerçevelerim onları. Şimdilik hiçbiri ya da hepsi. Aynı desene günlerdir bakmaktan sıkıldım. Biraz ayrı kalırsak aklımın bağları çözülür parlak bir fikir düşer ortaya. O zaman gelene dek ey baskıcık elveda...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)