Bazen ne yapacağınızı ya da nasıl yapacağınızı bilmesenizde bir şeyler yapmak gerekir. İçinizde cılız bir ses "yap hadi" diye söylenir durur. Susturamazsınız, görmezden ya da duymazdan gelmeniz bir işe yaramaz. O oradadır; yemek yerken, gözlerinizi devirmiş bakarken, saçınızı tararken, şarkı söylerken, o'ken bu'ken şu'ken...Yapayım da kurtulayım noktasına gelmeniz kaçınılmazdır. Süreç, elimden gelenin en iyisini yaptımla devam eder ve tamamlanır. Tamamlanmalıdırda aksi halde yakayı kurtarmak imkansızdır...
Ben bugün elimden gelenin en iyisini yapmadım. İçimde söylenen küçük sesi dinlerken ve ne yapacağımı bilmezken masamın başına geçtim ve renklerin rahatlatan ama tuhaf dünyasına daldım. Çok değil yarım saat, bir küçük sayfa, lekeler, çizgiler. Ortaya çıkan bir sanat eseri olmadı elbette. Ancak keyifle yaşanan ve mutlu hissettiren anlar var ya, yaşamaya değer. İşte onlar herşeye bedel. Keyifli cumartesiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder