Pek bi huysuzum bu aralar. Böyle kazuletliğim üzerimde. Bir değişiklik yapsam da havam değişse. Saçlarımı mı kestirsem acaba, tatil öncesi şöyle kısacık yaptırsam. Merkür efendide ters gidiyor gerçi, saç filan kestirilmez şimdi. Adamı kuşa çevirirler. İyice sinirlerim zıplar. Olay saç kestirme boyutlarına ulaşmış, faili meçhul depresifliğim diz boyunu aşmış, farkında değilim. Neyse ki öldürmez süründürür...
Ruh halimi görmezden gelip tatil moduna girsem; şezlongları düşlesem, denizin kokusunu, martıları filan... Ya da çalışma masamda uzundur sürünen tatil günlüğümün başına geçip işini bitirsem. Nasıl fikir ama: çok güzel, süper ötesi ve hatta muhteşem...
Pisikoya bağlanmış ruhumu masa başına zorla oturtup, kırpık pırtık kağıtlarla, akrilik boyalarla ve bol miktarda yapıştırıcıya bulanarak ortaya çıkan tatil günlüğüm sonunda bitti. Bu günlüğü yapmanın bir metodu yok , öyle kafama göre takıldım. Zaten bir metodu olsaydı da anlatasım yok . Ha hoşunuza gittiyse ve "yaparken ay burasını nasıl yapmış" dediğiniz bi yere gelirseniz sormaktan çekinmeyin lütfen. Elimin erdiği dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışırım söz . Ama şimdi gidip bir doz romantik komedi seyredesim var. Huzurlu ve mutlu günler diliyorum en çok da kendime=))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder