20 Ocak 2014 Pazartesi
Bir Garip Karalama Anısı...
Bir tuhafım sanki , böyle bir acayip. Suratım düşük uyandım bu sabah, sonra otobüste arkamda oturan adamın tespih şıkırtılarına takıldım asabım yerle bir oldu hepten. Adam indiğinde anlaşıldı ki olaya otobüscek takılmışız da bir allahın kulu yeter be kardeşim dememiş, ne kadar kibarız. Neyse ki hemen ardından garip şapkalı bir kadın gördüm, tutamadım kendimi kahkahayı bastım keyfim yerine gelir gibi oldu. Çok geçmedi yine somurttum. Zeynep sağolsun , yogadan arkadaşım, Hint yemeği yapmış getirmiş bize , enfesti parmaklarımızı bile yemiş olabiliriz. Sohbet ederken anılar depreşti kahkahalar uçuştu havalarda. Haha yırttım dedim eve dönüş yolunda ben daha ışıklarda beklerken karşı taraftaki durağa otobüs yanaştı. Otobüsün hareket etmesine saniyeler kala yeşil ışık yanınca attım kendimi yola bir taraftanda elimi kolumu sallıyorum belki görünürsem diye. Sağolsun şoför bey benim umutsuz ama korkunç derecede komik çabamı görüp sonucu merak etmiş olacak ki bekledi. Orta kapıdan attım kendimi içeriye dil bir karış dışarda, ön tarafa doğru yürüdüm bitap halde akbil basıyorum, şoför beyden inciler döküldü:
"Abla, bu yıl seni maratona yollayalım, süper depar attın" Ağzım bir karış açık gülümsemeye çalıştım çarpık çurpuk, yok olmadı. Geçtim oturdum bir yere. Eve geldim baktım hala tuhafım, ben de oturdum derinlikli, pek manalı, basamaklı, çok anlatımlı, yapraklı bu sayfayı karaladım defterime. Bir tarafdan da Fazıl Say'ın son albümü İlk Şarkıları dinleyip kahvemi içtim yine olmadı. Şimdi yasemin çayı içiyorum bu da işe yaramazsa ya Google'a sorucam garipliğe iyi gelen bir çay var mı diye ya da vazgeçip yatıcam artık bu gün sona ersin, bakalım kısmet....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder