Bir süredir listelerle doldurulmuş defterlerle yaşamayı adet edindim kendime. Yapılması gerekenler, düzenli olarak çalışılması istenilenler, değiştirilmesi lazım gelen durumlar, kazanılması gerekli yeni alışkanlıklar... Uğranılması arzu edilen mekanlar, aranacak dostlar, böyle uzun uzun araştırmak istediğim konular, teknikler, taktikler, falanlar filanlar... Kendimle mücadele haline girmelerden yoruldum, şöyle bir durdum. Durdum ki ne göreyim, öyle bir liste deliliğinde yaşıyorum ki hiç bir şey yapamıyorum. Her şey eksik kalıyor, yetişemiyorum, erteliyorum, sinir oluyorum da kendime hem de çok sinir oluyorum.
Bir kere abes bir durum var ortada, zaman görmezden gelinerek liste çıkarılır mı? Çıkarılsada herşeyi aynı anda yapabilmek için kaç tane ben lazım bana haberim var mı acaba? Neyse sonunda durumuma ayıldım. Kendimle ateşkes ilan ettim. Listeleri tümden çöpe atmadıysam da en ihmal ettiğim satırlardan başlamaya karar verdim. Mesela bugün oturdum beş altı aydır görmezden geldiğim birikmiş mini fotoğraflarımı düzenledim. Üzerlerine tarihlerini not ettim. En eski tarihliyi alıp albümüme yerleştirmek için kolları sıvadım. Ey scrapbook sen nelere kadirsin, nasıl güzel oldum, nasıl iyi hissettim anlatamam. Birisi gitti kaldı sekiz, eh vakti gelince yapılır, biter hepsi....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder