17 Nisan 2013 Çarşamba

Çizik günü...

"Hava soğuk sanki, yataktan çıkmasam ve hatta akşama yemek pişirmesem, pizza söyleriz nolcak. Aman bunları düşünmek için çoook erken, daha sabahın körü. Gün de bitmez şimdi kesin, yağmur yağar, hava bi açar bi kapar, rüzgar çıkar kulaklarım üşür sinir olurum...
Sonra blogda var bi şeyler yazmak lazım. Ne yapsam iki çiziktirsem şöyle, olmadı iki satırda altına karalasam ufff yok ne yazsam  onu  bile bilemedim şimdi..." diye başlayan bir günün akşamında kendimi çoktan yogamı yapmış, Ebru'cuğumun sohbetini kahve eşliğinde yudumlamış ve sonrasında evimde masamın başında çizim yaparken buldum.
Sonsuz olasılıklar denizinde kalemimin kağıt üzerindeki dansını seyrederken sabahki ruh halimden eser kalmamış.Seferimden yüzüm gülmüş, aklım sakinleşmiş ve yorgunluğum dinmiş olarak karaya dönmüşüm çoktan. Düz çizgiler, daireler, yamuklar, bir üçgen buraya, bir çiçek şuraya yanına biraz zaman kendimle başbaşa... 
Sonuç ; bir kalem alın elinize gamın, kederin , çirkin görünen her şeyin üzerini çiziktirin. Hepsi bugün gibi geçip gitsin. Geriye küçük bir tebessüm kalsın....



1 yorum:

  1. Ben bunlara bayıldım bayıldım,benimde çiziktiresim geldi hemen,süper olmuşlar mimicim ellerine,kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil