Bir dergi krizine tutuldum ama öyle böyle değil, sağanak halinde. Moda dergileri, seyahat dergileri dizi dizi oturdukları raflardan sesleniyorlar beni görünce : "al beni, hadi al allll"... Kabus gibi kurtulamıyorum. Yapılacak alışverişler, sezon trendleri, gidilecek tatillerin hayalleri kandırıyor beni. Ve tabii sonunda kahvem, koltuğum, dergim ve ben keyif yapıyor oluyoruz ama azıcık. Reklamdan bol bişey yok ki içlerinde. E hep aynı tuzağa düşüyorum, suç bende. Renk renk, cıvıl cıvıl bir dergi en fazla 3-5 saat oyalıyor beni. Sonra, sonrası ne atıcak değilim ya hemen. Peki o zaman hazine avı başlasın.Tekrar hızlı bir tur atıyorum dergimde ve minik hazineler arıyorum. Hoşuma giden fotoğraflar, çizimler, sözcükler, harfler... Bir araya geldiler mi hoop çalışma masama konuveriyorlar.
Renklerine, temalarına ya da sadece keyfime göre bir araya getiriyorum onları. Bazen kırt kırt makasla kesiyorum, bazen cırt diye yırtıp alıyorum. Sonrası yapışkanın işi, stick olanlarından kullanıyorum ki yapışmayan yer kalmasın. Hazır malzemeyle bildiğiniz kolaj işte. Trend takibi, sanat terapi ve geri dönüşüm... Bir alana iki bedava :)
muthis olmus canim kolajin,bayildim;)
YanıtlaSilbende sevdim çok tatile gidesim geldi yaparken ...
Sil